Yaşlanmanın etkisiyle cildin kendi kendine ölü derileri dökme yeteneğinin azaldığından yazının başında bahsetmiştik.
Cilt hücrelerinin yenilenme süresi uzadığında sert, pürüzlü, kuru ve donuk bir cilt görünümü ve hissiyatı ortaya çıkar. Eksfoliasyon ise ciltte birikmiş ölü derileri ve kalınlaşmış cilt tabakasını temizleyerek, cilt yenilenmesini ve kolajen üretimini hızlandırır. Düzenli bir kullanım sonucunda ölü derilerden, sebumdan ve çeşitli çevresel etkenlerden oluşan dış katman birikimi çözülür, yarattığı “kırışıklık-karşıtı” etki sonucunda kırışıklık görünümü yok olur, yenilenmiş ve taze bir cilt dokusu ortaya çıkar.
Yaşlanan cilt sonucu ortaya çıkan çoklu belirtileri yani ince çizgilerin görünümünü azaltabilecek, yeterli nemlendirme sağlayabilen, yaşlılık lekelerini en aza indirerek cilt tonunu dengeleyen ve dokuyu iyileştirmek için yumuşak eksfoliyanlar içeren, gelişmiş formülasyonlar gerekmektedir. Ayrıca, bu ürünler genellikle vitamin ve antioksidan içerikler bulundurmanın yanı sıra, doğal yaşlanma süreci boyunca bozulmuş cilt bariyer fonksiyonunu geliştirmek için yoğun nemlendirici bileşenler içermelidir.
Düzenli uygulanan eksfoliasyon, cilt bakım ürünlerinin emilimini arttırarak kullanılan anti-aging ürünlerden alınan verimliliği maksimum seviyeye ulaştırır, kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek ciltte meydana gelen yaşlılık belirtilerini en aza indirger. İşte bu yüzden yaşlanma karşıtı bakımda eksfoliyanlar olmazsa olmazlardır. Siz de bakım rutini oluştururken cilt için nazik ama etkili eksfoliyanlara yer vermeye sakın ihmal etmeyin.
Comments