top of page
Natural & Vegan Handcrafted Skincare
-
Sipariş vermek için üye olmam gerekiyor mu?Sipariş vermek için üye olmanıza gerek yok, üyelikli ve üyeliksiz olarak alışverişinizi yapabilirsiniz.
-
Nasıl sipariş verebilirim?Seçmiş olduğunuz ürünleri sepetinize attıktan sonra sepet sayfasına gidip sipariş ekranlarını adım adım takip ederek siparişinizi tamamlayabilirsiniz veya bizimle iletişime geçerek sipariş verebilirsiniz.
-
Ödeme şekli nedir?Kredi kartı ile veya havale yolu ile ödeme yapabilirsiniz.
-
Hangi kargo şirketi ile teslimat yapıyorsunuz?G&Z Organic Cosmetics ürün teslimatı Ups Kargo veya Yurtiçi Kargo ile yapılmaktadır. Kargo takip numaranız ile Ups kargo gönderi takibi sisteminden sorgulama yapabilirsiniz.
-
Yurtdışına gönderim yapıyor musunuz?Gzorganic.net sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine gönderim yapabilmektedir. Yurtdışı siparişleriniz için bizimle iletişime geçmeniz gerekiyor.
-
Siparişimi nasıl değiştirebilir veya iptal edebilirim?Siparişinizi verdikten 1 saat sonraya kadar telefon veya email yoluyla bizlere ulaştığınız takdirde siparişiniz iptal edilebilir.
-
Satın aldığığım ürün bana ulaşmazsa ne yapabilirim?Kargoya teslim edilmiş görünen siparişler 3 iş günü içerisinde size ulaşmadıysa, +90 552 800 00 26 numaralı telefondan bize ulaşarak ya da sitedeki iletişim formunu doldurarak bilgi isteyebilirsiniz. Ayrıca, size e-posta aracılığıyla ulaşan kargo takip numarasıyla, Ups Kargo web sitesinden siparişinizin durumunu kontrol edebilirsiniz.
-
Siparişimi iade edebilir miyim?YALNIZCA hasarlı bir paket aldıysanız 14 gün içinde açmadan iade edebilirsiniz. Siparişiniz iade depomuzda teslim edildikten sonra incelenecek ve açılmamış onay verildikten sonra geri ödemeniz bankanıza yapılacaktır.
-
Yanlış bir ürün sipariş aldım nasıl iade edebilirim?Eğer online siparişiniz size yanlış olarak teslim edildiyse en kısa sürede bizlere ulaşın. E-posta: destek@gzorganic.net Tel: +90 552 800 00 26
-
Siparişim hasarlı ulaştı ne yapabilirim?Siparişinizi teslim alırken mutlaka hasarlı olup olmadığını kontrol ediniz. Hasarlı olarak teslim alınan siparişlerden gzorganic.net sorumlu olmayıp, en kısa sürede kargo firmasıyla iletişime geçmenizi öneririz. Ancak teslimat sırasında hasar tespit edildiyse, lütfen siparişi kabul etmeyip iade olarak üzerindeki adrese geri gönderiniz ve en kısa sürede bizimle iletişime geçiniz.
-
Siparişim iade edildikten sonra ne zaman iade ödemesi yapılır?Siparişinizin iade onayı geldikten sonra, maksimum 10 iş günü içerisinde ödeme yaptığınız bankanıza iadesi gerçekleşir. Eğer bu süre aşımına uğradığı takdirde geri ödeme yapılmamış ise lütfen bankanızla iletişime geçiniz.
-
Salisilik asit nedir, cilde faydaları nelerdir?Son yıllarda cilt güzelliğinde öne çıkan salisilik asit, pek çok cilt bakım ürününde yer alıyor. Biz de salisilik asit nedir araştırdık ve birbirinden değerli bilgileri senin için derledik. Hepsini bu yazımızda anlatıyor olacağız. Fakat sana sadece şunu söyleyelim; salisilik asit cilt güzelliğinde adeta bulunmaz bir nimet! Salisilik Asit Nedir? Cilt sağlığı ve güzelliğinde öne çıkan bu asit, bir beta hidroksi asiti olarak biliniyor. Yağda çözünebilen bu asit, gözeneklere nüfuz ederek, tıkanmış görünümü yok etmeye yardımcı oluyor. Ayrıca sahip olduğu antibakteriyel fonksiyonlarıyla da önemli bir yere sahip. Yani bu asit, cilt sağlığın için oldukça gerekli. Peki, salisilik asit içeren maddeleri öğrenmeye var mısın? Salisilik Asit Nelerde Bulunur? Bu mucizevi asit, sebze ve meyve gibi pek çok gıdada doğal olarak bulunur. Salisilik asit içeren yiyecekleri genel olarak listelemek gerekirse şöyle sıralayabiliriz; Sebzeler: Enginar, karnabahar, brokoli, yonca, salatalık, mısır, turp, patates, rezene, patlıcan, ıspanak, mantar, biber, konserve ürünler ve turşu gibi gıdalar… Meyveler: Greyfurt, portakal, kivi, şeftali, karpuz, muz, kayısı, avokado, domates, ananas, erik, üzüm, çilek, böğürtlen, yaban mersini, nar, mango ve limon… Diğer Gıdalar: Fıstık, Antep fıstığı, susam tohumu, yer fıstığı, kabak çekirdeği gibi kuru yemişlerde ve çay, kahve ile meyve ve sebze sularında da bolca bulunmaktadır. Dolayısı ile salisilik asiti gıdalardan da elde etmek mümkündür. Salisilik Asit Cilde Faydaları Salisilik asit faydaları saymakla bitmeyen bir asit. Ancak biz daha çok cilde olan faydalarını merak ettik ve araştırdık. İşte salisik asitin ciltteki mucizesi… 1. Yağda ve suda kolayca çözünmesi sayesinde gözeneklere nüfuz eder. Gözenek görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Arınmış bir cilde kavuşturur. 2. Gözenek görünümünü azalttığı için siyah nokta oluşumunu da önler. 3. Peeling özelliği sayesinde ciltteki ölü hücreleri temizler. 4. Cildin yağ dengesini sağlar. 5. Sivilceler üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Sivilcelerin oluşumunu önler ve halihazırda çıkmış olan sivilcelerin de sönmesine yardımcı olur. 6. Mükemmel bir cilt lekesi düşmanıdır. Düzenli kullanımda cilt lekelerinin geçmesini sağlar. 7. Yine düzenli kullanımda harika bir kırışıklık önleyicidir. Gençlik hücrelerini canlandırması sayesinde, ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. 8. Son olarak saçlar için de oldukça faydalıdır. Salisilik asit içeren şampuanların kullanımı ile saç derisinde oluşan kepekler önlenmiş olur. Gördüğün gibi bu asit, pek çok cilt problemleri ile başa çıkmana yardımcı oluyor. Sen de cilt bakım ürünlerini salisilik asit tonikler ve salisilik asit kremlerden oluştur, cildin sağlıkla ışıldasın!
-
Altın tozu kürünün faydaları nelerdir?Altın tozu: Altın tozu kürü 24 ayarla yapılan doğal bir cilt bakım tekniğidir. Altın tozu kürünün cilt üzerinde onarıcı birçok faydası bulunmaktadır. Cildi arındırması başta olmak üzere cildin daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlaması bu faydalarıdır. Altın tozu kürü genelde cildin beslenmesini, onarılmasını ve yapılanmasını sağlar. Cilt sorunlarının geneline etkilidir. Altın Tozu Kürünün Faydaları: Altın tozu kürü cildin yoğun bir şekilde sıkılaşmasını sağlarken gergin bir cilt sağlar. Altın tozu kürü ciltte oluşan yeni kırışıklıkları önlerken oluşan ince çizgilerinde yok olmasına yardımcı olur. Altının içerisinde bulunan madde sayesinde ciltte bulunan nemi korur ve cildin elastik yapısını bozmaz. Altın cildin hücrelerinin ölmesini engellerken yaşlanma olasılığını en aza indirerek yavaşlatır. Altın tozu kürü cildin sağlıklı bir şekilde ışıldamasını sağlar. Altın tozu kürü hamile ve emziren bayanlar dahi her yaştan kesime uygulanabilir. Altın tozu kürü seans süresi 1 – 1, 5 saat gibi kısa sürede yapılırken sadece yüze değil el, boyun ve gerdan bölgesine de rahatlıkla uygulanabilir. Altın tozu kürü yüzde oluşan aknelerin azalmasını sağlar. Cilt rengini açarken kadifemsi bir görünüm verir. Cilt lekelerine iyi gelirken ölü hücreleri canlandırır.
-
Argan yağının cilde faydaları nelerdir?Argan Yağı, Fas’ta yetişen “Arganio Spinosa” çekirdeklerinden elde edilir. Çoğunlukla saf halde piyasada bulunan yağ, bazı sağlık sorunlarına şifa olsun diye doğrudan cilde uygulanabilir ya da yemeklere katılarak tüketilebilir. Şampuanlar, sabunlar ve saç şekillendiriciler gibi kozmetik ürünlerinde katkı maddesi olarak kullanılması da yaygındır. Argan Yağının Cilde Faydaları Nelerdir? Argan yağının cilde olan faydaları; içerisinde bulunan vitaminler ve omega ile kırışıklıklara meydan okuyan bu yağ, aynı zamanda cildi mükemmel bir şekilde nemlendiriyor. Yaralara iyi geldiği için akne, sivilce, egzama gibi cilt rahatsızlıklarını tedavi etmede çok başarılı. Cilt elastikiyetini artırıyor ve cildin kendi kendine ürettiği doğal yağ olan sebumu dengeliyor. Kısacası her ne kadar bir “yağ” olsa da yağlı ciltlerin parlamalarını dengelemek için çok severek kullanabilecekleri anlamına geliyor. Cilde verdiği nem sayesinde de argan yağı içeren ürünler, cildin çok daha parlak, sağlıklı görünmesini ve yumuşacık olmasını sağlıyorlar. Argan yağının faydaları sıralarsak; Güneşe karşı korur: Faslı kadınlar uzun süreden beri güneşin neden olduğu cilt hasarlarından korunmak için argan yağını kullanır. 2013 yılında yapılan bir çalışma; argan yağının böyle bir etkiye sahip olduğunu desteklemektedir. Bu çalışmada; argan yağında bulunan aktioksidan aktivitesinin güneş nedeniyle ortaya çıkan serbest radikallerin cilde verdiği zararlara karşı koruyucu bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Argan yağı; yanıkları, aşırı pigment birikimini önlemiştir. Bu özellikleri uzun vadede melanoma gibi cilt kanserlerinin gelişimine karşı da cildi koruyabilir. Argan yağı takviyelerinin faydasını görmek için hem cildinize uygulayabilir hem de ağız yoluyla alabilirsiniz. Cildi nemlendirir: Argan yağı; en çok bir nemlendirici olarak kullanılır. Bu sebeple, losyonların, sabunların ve saç şekillendiricilerin içeriğinde sıkça yer alır. Günlük takviyeler, nemlendirici etkisinden faydalanabilmek amacıyla cilde sürülebilir veya ağız yoluyla alınabilir. Argan yağı nemlendirici etkisini içerisinde bulunan bol miktardaki E vitaminine borçludur. Bu vitamin, yağ çözücü bir antioksidan olması sayesinde cildin su tutma kapasitesini iyileştirebilir. Bazı cilt rahatsızlıklarını tedavi eder: Argan yağı, antioksidan ve antienflamatuar özellikleri sayesinde bazı cilt problemleri giderilir. Her iki özellik de sedef ve gül hastalığı (rozasea) gibi bazı iltihabi cilt rahatsızlıklarının semptomlarının azaltılmasına yardımcı olur. En iyi sonucu elde etmek için; saf argan yağını doğrudan sedef probleminden etkilenen cilt lekelerine uygulayın. Gül hastalığı ise en iyi oral takviyeler alınarak tedavi edilebilir. Akneleri iyileştirebilir: Hormonal akneler, genellikle hormonlar nedeniyle aşırı miktarda sebum üretilmesinin bir sonucudur. Argan yağının, sebum azaltıcı etkileri vardır. Ciltteki sebum miktarını etkin bir şekilde düzenleyebilir. Bu sayede birkaç farklı akne türü tedavi edilebilir, daha yumuşak ve pürüzsüz bir cilt dokusu ortaya çıkabilir. Argan yağını veya argan yağı içeren yüz kremlerini, günde en az iki defa doğrudan yüzünüze uygulayın. Dört hafta sonra etkilerini görmeye başlayabilirsiniz. Cilt enfeksiyonlarını iyileştirir: Argan yağının geleneksel kullanımlarından birisi de cilt enfeksiyonlarının tedavisidir. Argan yağı hem antibakteriyel hem de mantar öldürücü özelliklere sahiptir. Bu sayede hem bakteriyel hem de mantar kaynaklı deri enfeksiyonlarını önleme ve tedavi etmede etkin bir şekilde kullanılabilir. Argan yağını sorunlu bölgeye günde en az iki defa sürün. Yaraların iyileşmesini hızlandırır: Argan yağında bulunan antioksidanlarla E vitaminin oluşturduğu güçlü birliktelikten derideki yara, kesiklerin iyileşmesini hızlandırmak için yararlanılır. Atopik dermatitleri yatıştırır: Atopik dermetit kaşıntılı kızarıklıklarla kendini belli eden yaygın bir cilt problemidir. Araştırmalar, etkilenen bölgelere argan yağı sürülerek, semptomların tedavi edilebileceğini göstermiştir. Argan yağındaki E vitamini ile antienflamatuar özellikler birlikte atopik dermatit üzerinde yatıştırıcı bir etki sağlayabilir. Yapılan bir çalışmada, dermatitli hastalara plasebo ve argan yağında da bol miktarda bulunan E vitamini verilmiştir. Araştırmacılar, E vitamini verilen katılımcılarda dermatit semptomlarının önemli derecede azaldığını tespit etmişlerdir. Yaşlanma karşıtı etkileri vardır: Argan yağı uzun süredir yaşlanmaya karşı bir tedavi olarak kullanılıyor. Eskiden yalnızca kişisel deneyimlerle desteklenen bu iddia, son dönemde menopoz sonrası kadınlarla yapılan bir çalışmayla kendine bir dayanak bulabilmiştir. Bu çalışmada araştırmacılar, oral ve kozmetik argan yağından hazırlanan bir birleşimin cildin elastikiyetini önemli ölçüde arttırdığını tespit ettiler. Etkili bir yaşlanma karşıtı tedavi için oldukça önemli bir sonuç. Argan yağını yaşlanma karşıtı olarak kullanmak için cildinize uygulayabilirsiniz. Cildin yağlılığını azaltır: Bazıları doğal olarak diğerlerine göre daha yağlı ciltlere sahiptir. Bu kişiler genellikle ciltteki yağlı görüntüden kurtulmak için çeşitli yollara başvururlar. Argan yağı, sebum azaltıcı etkisi sayesinde, ciltteki bütün sebum miktarının ve yağlılığın azaltılmasına yardımcı olabilir. Bir araştırmada, argan yağı içeren bir krem günde iki defa katılımcılara uygulanmıştır. Dört hafta içerisinde sebum aktivitesinde ve ciltteki yağlılıkta önemli oranda azalma tespit edilmiştir. Çatlak izlerini önler ve azaltır: Çatlak izleri özellikle hamilelik döneminde yaygındır. Ancak başka zamanlarda da görülebilir. 2016’da yapılan bir çalışmada; argan yağı içeren su-yağ karışımı bir kremin cilt elastikiyetini artırdığı belirlenmiştir. Erkenden uygulandığında çatlakların önlenmesine ve tedavisine yardımcı olacağı düşünülmektedir. Argan yağını günde en az iki defa çatlak izlerinin olduğu bölgeye uygulayın. Vücudunuzun bir yerinde çatlak oluşabileceğinden şüphelendiğinizde veya ilk belirtileri gördüğünüzde yağı hemen kullanmaya başlamanız, en iyi sonucu almanızı sağlayacaktır. Kahverengi noktaların, yüzdeki sivilcelerin ve boyun çizgilerinin giderilmesinde: Argan Yağı yüze haftada 2-3 defa olmak üzere hafif bir masaj ile cilde yedirilerek uygulanmalıdır. Maksimum etkinin sağlanması için tercihen gece yatmadan önce uygulanmalıdır. Eğer sivilceniz varsa yatmadan önce yağı pamuklu bir çubukla da yüzünüze uygulayabilirsiniz. Argan Yağı mutlaka temiz bir cilde uygulanmalıdır. Sonucu hızlıca göreceksiniz. Cildiniz daha pürüzsüz ve yumuşak olacak ve ipeksi bir his uyandıracaktır. Göğüs bakımı için mükemmeldir: Argan yağı; göğüs ve göğüs bölgesi bakımı için mükemmeldir. Göğüslerin forma girmiş, daha sıkı ve nemli bir hale gelmesine yardımcı olacaktır.
-
Bitkisel gliserinin faydaları nelerdir?Bitkisel Gliserin Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir. Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz, bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir. Gliserinin Faydaları Nelerdir? Gliserinin insan sağlığı açısından faydalarından bazıları şunlardır: – Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir. – Cildi nemlendirir. – Cildi besler. – Cildin su dengesini korur. – Cilt kırışıklıklarını giderir. – Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir. – Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur. – Cilt rengini açar. – Sivilceleri azaltır. – Dudakları nemlendirir. – El ve ayak nasırlarına iyi gelir. – Ağız içi yaralarına karşı etkilidir. – Egzama ve sedef problemlerine iyi gelir. – Topuk çatlaklarını iyileştirir. – Kulakta yer alan kirleri akıtır. – Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri azaltır.
-
C vitaminin faydaları nelerdir?C vitamini Anti aging ile ilgili hemen hemen her blog yazısında çıkıyor karşımıza C vitamini. Vücut açısından da cilt açısından da oldukça etkili olan bu vitamin cilt bakımında özellikle yaşlanma karşıtı bakımın olmazsa olmazı. Anti aging bakımda C vitaminin önemi C vitamini, cilt bakımında çokça kullanılan ham maddelerden biridir. Cildi gençlik ve enerji kazandırmaya çalışan C vitamini içeren ürünler cilde derinlemesine bakım yaparlar. C vitamini, günlük tükettiğimiz birçok besinde doğal olarak bulunmaktadır. Cildin genç görünümünü destekleyen bu vitamin; Cilt hasarlarını azaltmaya çalışır C vitamini dış faktörlerin etkisiyle ciltte oluşan hasarları gidermeye yardımcı olur. Cildi daha canlı bir görünüme ulaştırmaya çalışır. Kolajen üretimini destekler C vitamini içeren ürünler, kolajen üretimin destekler. Cilde aydınlık, sıkılık kazandırmaya çalışır ve güzel bir görünüme ulaştırır. Özellikle yaşlanma karşıtı bakım yapıyorsanız C vitamini içeren ürünleri bakım rutininize rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Göz altı morluk görünümüne karşı bakım yapar C vitamini içeren ürünler, göz altı morluk görünümüne karşı bakımda oldukça başarılıdır. Göz altı morluk görünümü sorununa sahipseniz cildinizin bakımını C vitamini içeren ürünlerle rahatlıkla yapabilirsiniz. Yaşlanma karşıtı bakımda oldukça etkilidir C vitamini içeren ürünler, yaşlanma karşıtı bakımda oldukça etkilidir. Eğer cildinize anti aging bakım yapmak isterseniz, C vitamini içeren ürünleri rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Cilde esneklik kazandırmaya çalışır Cildin zamanın etkisiyle esnekliği azalır. C vitamini içeren ürünler cildi ideal esneklik seviyesine ulaştırmaya çalışır ve cilt gerginliğini azaltmayı hedefler. Cildinize yapacağınız C vitamini bakımı ile yukarıdaki faydalara ulaşabilirsiniz. Ayrıca cildinizi içten desteklemek için de doğal C vitamini içeren gıdaları tüketebilirsiniz. C vitamini açısından zengin olan besinlere; maydanoz, yeşilbiber, turunçgiller, kuşburnu, kırmızıbiber, portakal, greyfurt, çilek, kivi, brokoli, brüksel lahanası, domates, kavun, patates, ıspanak örnek gösterilebilir.
-
kandelilla mumu nedir?Candelila mumu arılar tarafında yapılır ve yenilebilir doğal ve vegan bir üründür. Eski çağlardan beri Candelila mumu bir şekilde insanların hayatlarında hem gıda hemde kozmetik olarak yer edinmiştir. Candelila mumu kozmetik sektöründe sıkça kullanılır. Candelila mumu bu kadar sıkça tercih edilmesinin nedenlerinden biri kıvam arttırıcı olması, diğeri saçlara ve cilde olan faydalarıdır. Candelila mumu krem ve losyonlarda kullanıldığı zaman cildi örten bir katman oluşturur, bu dış etkilere karşı cildimizi korumaya yardımcı olur. Cildimiz üzerinde oluşturmuş olduğu katman diğer kimyasallar gibi cildimizin hava almasını engellemez. Losyon ve kremlerin içeriğinde yer alan Candelila mumu doğal yolla katılaşmalarını arttırır. Candelila mumu özellikle nemlendirici ve yumuşatıcı özelliğinden dolayı doğal bakım ürünlerinin içeriklerinde sıkça yer alır. Aynı zamanda cildin üzerinde bir katman oluşturarak derimizi uzun süre nemli ve parlak tutar. Bundan dolayıdır ki dudak balsamlarında sıkça kullanılmaktadır. Kuru ve tarhiş olmuş ciltleri rahatlama özelliği bulunan balmumu içeriğinde bol miktarda A vitamini içerir. Havada ki nemi çeker, cildimizin ve saçlarımızın kurumasına izin vermez.
-
E vitaminin faydaları nelerdir?E vitamini Dengeli beslenme, vücudun günlük işlevlerini yerine getirebilmesinin yanı sıra sağlığın korunması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için oldukça önemlidir. Doğal ve sağlıklı besinlerle oluşturulmuş, tüm besin gruplarını ölçülü olarak içeren bir beslenme programının uygulanması vücuda ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağladığı gibi tüm besin ögelerini de dengeli oranlarda içerir. Tüketilen yiyeceklerle birlikte protein, karbonhidrat ve yağlar olarak üç gruba ayrılan besin ögelerine ek olarak vitamin ve minerallere olan gereksinim de karşılanmalıdır. Yağda çözünen vitaminlerden bir tanesi olan E vitamini; cilt sağlığı, göz sağlığı ve hormonal düzen gibi pek çok alanda önemli görevlere sahip olan bir besin ögesidir. Aynı zamanda antioksidan özelliği bulunan vitaminlerden bir tanesi olan E vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de oldukça etkilidir. Bu nedenle vücudun ihtiyaç duyduğu E vitamininin besinlerle birlikte düzenli olarak alınması önem taşır. E vitamini nedir? E vitamini, vücudun günlük fonksiyonlarının yerine getirilebilmesi için gerekli olan ve tokoferol olarak da adlandırılan temel vitamin türlerinden bir tanesidir. Tıpkı A, D ve K vitaminleri gibi E vitamini de yağda çözünür ve karaciğerde bir miktar depolanabilir. Besinlerle birlikte alındıktan sonra ince bağırsaklardan emilen bu vitamin, karaciğerde depolanabilme özelliği bulunması nedeniyle eksikliği suda çözünen vitaminlere oranla daha nadir görülen bir besin ögesidir. Karaciğere ek olarak kalp, böbrekler, böbrek üstü bezleri, kaslar ve dokularda da bir miktar E vitamini depolanabilir. Sekiz farklı formu bulunan bu vitaminin insan vücudunda kullanılabilen tek formu alfa tokoferol olarak adlandırılan formdur. Bitkisel yağlarda ve değerli yağlar içeren bitkisel besinler E vitamininin temel kaynakları arasında yer alır. Besinlerle birlikte vücuda alınabileceği gibi E vitamini, bazı durumlarda E vitamini takviyeleri şeklinde de vücuda alınabilir. Yetişkin bireylerde günlük E vitamini gereksinimi erkekler için 10 mg, kadınlar için 8 mg düzeyindedir. Çocuklar için ise günlük gereksinim çocuğun yaşına göre 3-10 mg aralığında değişmektedir. Bu gereksinimin günlük olarak karşılanması oldukça önemlidir. Uzun süre boyunca E vitamini kaynaklarının yeterli miktarda tüketilmemesine veya bazı hastalıklar nedeniyle E vitamini yetersizliği geliştiğinde sağlık açısından bazı olumsuzluklar ortaya çıkmaya başlar. E vitamininin faydaları nelerdir? E vitamini insan vücudunda pek çok önemli göreve sahiptir. Vücuttaki birçok organın düzgün şekilde çalışabilmesi için yeterli E vitamini düzeyine sahip olmak gerekir. Hormonal sistemin düzenli çalışabilmesi için de bu vitamin oldukça önemlidir. Özellikle cinsiyet hormonlarının sağlıklı bir şekilde üretilmesi, jinekolojik ve ürolojik problemlerin önlenmesi ve üreme yeteneğinin arttırılması açısından E vitamini içeren besinlerin yeterli miktarda tüketilmesi gerekir. Aynı zamanda antioksidan bir vitamin olan E vitamini, serbest radikalleri indirgeyerek vücutta zararlı etkilere yol açmalarını önler. Bu sayede oksidatif stresi azaltır, hücrelerde genetik hasarların oluşumunu önleyerek, kanser başta olmak üzere birçok cilt problemiyle savaşmaya yardımcı olur. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine katkıda bulunan E vitamini, vücuda yeterli miktarda alındığında enfeksiyon sorunlarına karşı vücudun korunmasına katkıda bulunur. Göz ve cilt sağlığı açısından da yeterli E vitamini alımı oldukça önemlidir. Büyüme ve gelişme dönemindeki çocuklarda sağlıklı göz gelişiminin devam etmesi, yetişkin bireylerde ise göz sağlının korunabilmesi için günlük E vitamini gereksinimi tam olarak karşılanmalıdır. Ek olarak cilt elastikiyetinin sağlanması, cildin yenilenme hızının arttırılması, daha sağlıklı bir cilt görünümü elde edilmesi ve kırışıklık gibi kusurların önlenmesi açısından E vitamini gereksiniminin karşılanması önemlidir. E vitamininin vücuttaki bazı diğer faydaları şunlardır: Hücre hasarlarını önler: Antioksidan özelliği sayesinde E vitamini, serbest radikallerin hücrelere zarar vermesini ve kanserleşmeye yol açmasını engeller. Bu sayede kanserin ve kardiyovasküler sorunların önlenmesine yardımcı olur. Cildi yaşlanmaya karşı korur: Cilt sağlığının korunmasında önemli görevlere sahip olan E vitamini, cildin nem dengesinin korunmasına, yara ve yanık izlerinin hızlı bir şekilde iyileşmesine, kırışıklıkların ve diğer cilt sorunlarının önlenmesine katkı sağlar. Aynı zamanda cilt kanserine karşı da koruma sağlayan E vitamini, birçok kozmetik ürünün içeriğinde yer alır. Saç ve tırnak sağlığını geliştirir: E vitamini; saçların sağlıklı ve hızlı uzamasına, aynı zamanda kırılmaya ve koparak dökülmeye karşı dayanıklı bir yapısının olmasına yardımcı olur. Tırnak sağlığı açısından da olumlu etkileri bulunan E vitamini tırnakların sararmasını, çatlamasını ve soyulmasını önlerken sağlıklı bir şekilde uzamasına yardımcı olur. Egzama ve sedef gibi cilt problemlerinin etkilerini azaltır: E vitaminine olan günlük gereksinimin tam olarak karşılanması, egzama ve atopik dermatit gibi cilt problemlerinde kuruluğa bağlı olarak görülen semptomları azaltmaya ve cildin nem oranını arttırmaya yardımcı olur. Aynı zamanda sedef hastalığında görülen komplikasyonların azaltılmasında ve tedavinin desteklenmesinde de önemli etkileri vardır. E vitamini nelerde var? E vitaminine olan günlük gereksinimin karşılanabilmesi için bu vitamini bol miktarda içeren temel besin türlerinin diyette yeteri kadar bulundurulması gerekir. E vitamininin en değerli kaynakları; Zeytinyağı, fındık yağı gibi bitkisel yağlar, Fındık, badem, ceviz, ay çekirdeği gibi yağlı tohumlar, Ispanak, tere, maydanoz, marul, kereviz, lahana, brokoli, balkabağı gibi sebze ve yeşillikler, kümes hayvanları, Hamsi, somon, uskumru, sardalya ve ton balığı gibi balık türleri, Avokado, muz ve kivi gibi meyveler, Tahıllar, Tereyağı, Kırmızı et, Yumurta gibi besinlerdir.
-
Gül suyunun cilde faydaları nelerdir?Gül Suyu Cilt dostu olan gül suyu, hem mis gibi kokusuyla bizleri mest ediyor hem de değerli içeriği sayesinde cildimize bakım yapıyor. Gül suyunun cilde faydası denilince bizim aklımıza ilk olarak nemlendirme etkisi gelse de, gül suyu cilt temizliğinde de çok etkili! Gözeneklerin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olan gül suyunu biz cilt bakım rutinimizde mutlaka kullanıyoruz. Sen de gül suyu kremleri ile tanışmak ve gül suyunun faydalarından yararlanmak için yazımızın devamını okumalısın. Gül suyunun cilde faydaları nelerdir? Gül suyunun cilde faydalarının başında yaşlanma etkilerini azaltması ve cildi nemlendirmesi geliyor. Gül suyunun besleyici özelliği sayesinde cildin daha pürüzsüz ve parlak görünür, dahası düzenli kullandığında cildindeki sivilceleri de azaltığını fark edebilirsin. Yaz aylarında cildini ferahlatmak için gül suyu spreylerini kullanabilirsin. Gül suyu içeren rahatlatıcı spreyler, cildini besler ve yüzünün yağlanıp parlamasını önler. Gül suyunun mis gibi gül kokusuyla anında gül bahçelerine ışınlanacak ve cildinin hızlıca nemlenmesini sağlayacaksın.
-
Hindistan cevizi yağı ve faydaları nedir?Hindistan cevizi yağı içerdiği sağlıklı yağlar, vitaminler ve iz elementler sayesinde inanılmaz yararlara sahiptir. Bu faydaların başında güneşin ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini önleyen özel bir katman oluşturması vardır. Buna ek olarak hindistan cevizi yağı bakterisidal bir etkiye sahiptir ve cilt üzerindeki sivilce ve diğer hoş olmayan unsurlarla başarıyla savaşır. Ayrıca saçın durumu üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Hindistan cevizi yağının kadınlar tarafından en çok sevilen özellliği ise hem kirpiklerin hem de kaşların görünümünü iyileştirmesidir. Hindistan cevizi yağı kirpiklerin kalınlığını arttırır ve birkaç gün kullanıldıktan sonra kirpikleriniz daha görünür hale gelir. Hindistan cevizi yağının kirpikler üstündeki muhteşem etkisi düzenli kullanımla daha da belirginleşir. Düzenli olarak hindistan cevizi yağı kullanarak takma kirpiklere veda edebilirsiniz.
-
Kolajenin faydaları nelerdir?Kolajen, vücutta bulunan bir aminoasit olarak bilinmektedir. Kökeni Yunanca da “glu” yani yapıştırıcı anlamına gelen kolajen, vücudun bir arada tutulmasını sağlayan, dayanıklılığı artıran ve cilde esneklik kazandıran en önemli proteinlerden biridir. Birbiri üzerine sarılmış olan üç adet alfa zincirinden meydana gelmektedir. Vücudun her yerinde bulunan bir protein olan kolajen, yaşlandıkça azalmaya başlamaktadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta meydana gelen kırışıklıklar ve sarkmalar çoğu kişinin ortak problemidir. Ciltte var olan bu tür problemlerin temel kaynağı kolajen eksikliği olarak karşımıza çıkar. Kemik ve kas dokusunun birbirine bağlanmasını sağlayan kolajen vücutta azalmaya başladıkça çeşitli problemler de baş göstermeye başlamaktadır. Kolajenin Faydaları Nelerdir? Sıkı ve Pürüzsüz Bir Cilt Yüzeyi: Kolajenin herkes tarafından en çok bilinen faydası cildi sıkılaştırması ve kırışıklıkları olabildiğince azaltmasıdır. Cilt yapısını ve kasları bir arada tutmayı sağlayan kolajenin vücuda girişi arttığında ciltte meydana gelen yaşlanma belirtileri ortadan kalktığından cilt daha pürüzsüz bir görünüme kavuşmaktadır. İyileşen Dolaşım Sistemi: Kolajen cilt yüzeyinde olduğu gibi vücudun iç dokularında da iyileşme sağlamaktadır. Damar esnekliğini artırması ve doku yapısını güçlendirmesi sebebiyle kolajen, kişiye daha kaliteli bir dolaşım sistemi sunmaktadır. Dolaşım sisteminde yaşanan kalite artışı kardiyovasküler sisteminde iyileşmesini sağlamaktadır. Esnek Eklemler: Kolajen eklemlerin daha esnek bir hale gelmesini sağlamaktadır. Özellikle eklem rahatsızlıkları bulunan kişiler eklem mobilitesi açısından kolajenden faydalanabilmektedir. Gür ve Sağlıklı Saçlar: Doğal yaşlanma sürecinde saç telleri kalınlıklarını, dış etkenlere karşı koyma gücünü ve parlak görünümünü kaybetmeye başlamaktadır. Tüm bunlarda saçlarda kopmalara ve dökülmelere sebep olmaktadır. Direkt olarak dökülmeler başlamasa bile saçlar eskisi gibi aynı verimle uzamamaktadır. Saç tellerinin gücünü kaybedip dökülmemesi adına kolajen iyi bir tercihtir. Saç tellerini uyarıp kalınlaştıran kolajen, daha gür ve sağlıklı saçlara kavuşmayı sağlayacaktır. Hızlı İyileşme Süreci: Çeşitli cilt problemleri veya doğal yaşlanma süreci ile birlikte iyileşmesi yavaşlayan yaraların bir çözümü de kolajendir. Temeline inildiğinde yaşlanmayla birlikte yaraların iyileşme sürecinin uzamasının sebebinin vücutta meydana gelen kolajen düşüşü olduğu tespit edilecektir. Kolajen takviyesi cildin yapılanmasını sağlayarak yaraların iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Düzenli Sindirim Sistemi: Kolajenin içinde bulunan bir aminoasit olan glisin mide asidi üretimini destekleyerek yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırmaktadır. Azalan Selülitler: Cilt dokusunu içten ve dıştan pürüzsüz bir hale getirmeye yarayan kolajen, cilt yüzeyinin hemen altına yerleşmiş olan dağınık yağ dokusunu toparlamaya ve böylece selülit olarak adlandırılan görüntünün azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Kolajen Kaybına Yol Açan Faktörler Nelerdir? - Çevre kirliliği, - Sigara, - Alkol tüketimi, - Uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalma, - Kan şekerinin ani yükselişi, - Aşırı şeker tüketimi, - Paketlenmiş, rafine gıdalar, - Sağlıksız beslenme, - Uyku düzensizliği Kimler Kolajen Kullanmaya İhtiyaç Duyabilir? - Kuru ve hassas bir cilde sahip olanlar, - Cildi elastikiyet özelliğini kaybetmiş olanlar, - Cilt üzerinde leke oluşumu yaşayanlar, - Özellikle doğum sonrası vücudunda çatlakları olanlar, - Aşırı alkol ve sigara tüketimi sebebiyle saç, cilt ve tırnaklarında sağlıksız bir görüntüye sahip olanlar, - Tırnaklarında yavaş uzama, soyulma veya sık sık kırılma gibi durumları gözlemleyenler, - Saç ekimi yaptıranlar, - Doğal yaşlanma süreci veya çevresel faktörler sebebiyle cilt sorunları yaşayanlar, - Cilt yüzeyinde yara veya yanıkları bulunanlar, - Bariatrik operasyon geçirenler kolajen takviyesi ihtiyacı duyabilirler. Kolajen İçeren Besinler Nelerdir? Yeşil Sebzeler: İnsan sağlığı için birçok farklı faydası bulunan yeşil sebzelerin bir özelliği de yüksek miktarda kolajen içermeleridir. Yeşil yapraklı sebzelerde vücudumuzda bulunan prokollajen miktarını artıran klorofil bulunmaktadır. Klorofil vücudumuzda prokollajen miktarını artırmakla kalmayıp aynı zamanda vücudumuzu UV ışınlarına ve radikallere karşı korumaktadır. Özellikle ıspanak, pazı, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler tercih edilmelidir. Sarımsak: Sarımsak aynı yumurta beyazı gibi yüksek miktarda kükürt içermektedir. Kükürt eklemlerde ciltte var olan kolajeni tetiklemektedir. Aynı zamanda hasarlı eklemleri onarmaya yarayan taurin ve lipit asitleri barındıran sarımsak, kolajeni artırmaya yardımcı olmaktadır. Yumurta Beyazı: Yumurtanın beyazı kolajen ile birlikte yüksek miktarda amino asit ve kükürt içermektedir. Kükürt, kolajenin düşmanı olan toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırmaktadır. Beyaz Çay: Beyaz çay, cilt proteinlerinin ve kolajenin moleküler yapısını korumaya yardımcı olmaktadır. Avokado ve Avokado Yağı: Vücutta var olan kolajenin parçalanmasını engelleyen E vitamini açısından oldukça zengin olan avokado, yaşlanma etkilerini önlemeye yaramaktadır. Soya Ürünleri: Soya, jenistein olarak bilerek bir bileşiğe sahiptir. Güçlü bir antioksidan deposu olan soya ürünleri, cilt hücrelerine zarar verebilecek serbest radikallere karşı cildi korumakta ve cildi sıkılaştırmaktadır. Kırmızı Meyve ve Sebzeler: Kırmızı meyve ve sebzeler UV ışığının neden olduğu kolajenin parçalanmasını engelleyen ellagik asit içeriğine sahiptirler. Ahududu, elma, böğürtlen, vişne ve çilek gibi kırmızı meyveler vücutta kolajen üretimini artırmaktadır. Fasulyeler: Fasulye, vücudu yaşlanma karşıtı bir madde olan hyaluronic asidi üretmeye teşvik etmektedir. Hyaluronic asit, cildin nem dengesini ayarlayıp cildi pürüzsüz ve nemli bir görüntüye kavuşturmaktadır. Aynı zamanda kolajen sentezini artırarak hücre yenilenmesini desteklemektedir.
-
Nar çekirdeği yağı nedir?Nar, Amerika ve Orta Doğu'da bolca yetişen bir meyvedir (1). Birçok dini, kültürel, manevi değerleri ve efsaneleri sembolize eder, mutfaklarda ve cilt bakımında da geniş bir yere sahiptir. Nar çekirdeği yağı, meyvenin içerisinde bulunan vitamin ve antioksidanlar açısından önemli bir kaynaktır. Cilt bakımı için bitkisel yağ arayanların tercih ettiği ürünlerden biri nar çekirdeği yağıdır. Cilde iyi gelen besinlerden içerdiği için son yıllarda katkısız ve doğal cilt bakım ürünlerine yönelenlerin ilgilendiği yağlardan biri olmuştur. Nar çekirdeği yağı faydaları Nar çekirdeği yağı cildinizde oluşan hasarları önleme ve cildinizi gençleştirme konusunda size yardımcı olabilir. Bu bitkisel yağ, cilde derin ve etkili bir şekilde nüfuz ettiğinden, gözenekleri tıkamadan derinlemesine nemlendirir. Anti-enflamatuar özellikte besinler içerir. Omega-5 olarak bilinen esansiyel yağ asidi içerir ve bu yağ asitleri serbest radikalleri azaltmaya yardımcı olabilmesi ile tanınır. Vücutta serbest radikaller iltihap oluşturabilmektedir. Antioksidanlar açısından son derece zengin olan bu yağ, kolajen üretimini artırmaya yardımcı olabilir. İçeriğinde bulunan C vitamini gibi saç derisi ve hücreleri için önemlidir. Saç derisindeki kir ve bakterilerden arınmaya da yardımcı olabilen bu yağ kaşıntıyı hafifletmeye destek olabilir. Nar çekirdeği yağı saçlarınızı nemlendirmek ve parlak bir görünüm kazandırmak için iyi bir seçimdir. Tüm bu özelliklerinden dolayı nar çekirdeği yağı kozmetik ve nemlendirici ürünlere katılmaktadır. Nar çiçeği yağında hangi vitaminler var? C vitamini gibi antioksidanlar açısından zengin olan nar çekirdeği yağı, pünik asit ve anti-enflamatuar özelliğie sahip omega-5 yağ asidi içerir. Doğal bir güneş kremi etkisi gösteren biyoflavonoidler, serbest radikallerle savaşır, cildinizi güneş hasarından korur ve gözle görülür yaşlanma belirtilerini geciktirir.
bottom of page